• TÜRKİYE SOSYAL EKONOMİK ve SİYASAL ARAŞTIRMALAR VAKFI

AKP'nin Ekonomi Karnesi

AKP'nin Ekonomi Karnesi


 

Bu rapor, Dr Bilgehan Baykal'ın katkıları ile  Dr.Cem Oyvat ve  Dr.Alper Yağcı tarafından hazırlanmıştır.
 

2001 krizini takiben Türkiye bir göreli bolluk dönemi yaşadı. Bir yandan tüm gelişmekte
olan ülkelere para akışının arttığı bir küresel konjonktürde Türkiye de para girişlerinden
nasibini aldı. Bir yandan da AKP kendisinden önceki hükümetin ekonomi programını
uyguladı. Fakat bu program bitince hükümetin kendine ait reçetelerinin yetersizliği
ortaya çıkmaya başladı.

Üretimden Ve Yenilikten Uzak ‘Beton Ekonomi’

• Ekonomik verileri hesaplama yöntemi sıklıkla değiştirildi. Resmi verilere güven
azaldı. Önümüzü görmek bir yana, nerede olduğumuzu anlamak zorlaştı.
• Hakiki ekonomik büyümeden daha fazlası, hesap değişiklikleriyle masa başında
gerçekleşti. Hesap değişiklikleri olmasa, ekonominin büyüklüğü 2017 yılında 851
milyar dolar yerine 540 milyar dolar olacaktı.
• Geri kalan ekonomik büyümenin önemli kısmı ise gelecek kuşaklara emanet olan
kamu arazilerinin ve doğal alanların imara açılmasıyla dolaşıma sokulan rant
sayesinde oldu. İnşaata dayalı ‘beton ekonomi’ modeli ortaya çıktı.
• Beton ekonomi, ülkeyi yenilikten, üretimden, ihracattan kopardı. 17 yıl boyunca
inşaatın GSYH içindeki payı %4.3’den %7.6’e çıkarken sanayinin payı %19-20
civarında yerinde saydı. Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcamalarının GSYH’ye
oranı Güney Kore’de %4.3, İsrail’de %4.3, Japonya’da %3.6, İsveç’te %3.1 iken,
Türkiye’de %1’i geçemedi.
• Eğitim sistemi yap boz tahtasına döndü. Sınav sistemi defalarca değişti. Ülkeler
arası eğitim performansını karşılaştırma imkanı veren sınavlara göre Türk
öğrencilerinin performansı 2009’dan sonra geriledi.
• Dünya, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçerken,
Türkiye’nin ithal petrol ve doğalgaza bağımlılığı arttı. Enerjide dışa bağımlılık
oranı 1990’larda %50-60 bandında seyrederken AKP hükümetleri döneminde
%75’e yaklaştı.
• Bilimsel eğitimi, teknolojiyi, üretimi ihmal eden, sanayide yerinde sayan
Türkiye’de ithalat patlama yaptı, ihracat yetişemedi. İhracatın ithalatı karşılama
oranı cumhuriyet tarihi boyunca ortalama %76.6, 2002 yılında %69.9 iken, 2017
yılında %67.2’ye geriledi. Böylece her yıl önemli miktarda cari açık verildi.

DEVAMI IÇİN TIKLAYINIZ