• TÜRKİYE SOSYAL EKONOMİK ve SİYASAL ARAŞTIRMALAR VAKFI

Şahin Alpay - CHP "Piyasa Partisi" değil (Zaman - 04.03.2004)

Şahin Alpay - CHP "Piyasa Partisi" değil (Zaman - 04.03.2004)

YAYIN TARİHİ: 04.03.2004

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=22491

TÜSES'in 1994'ten bu yana dördüncü kez yaptığı "Türkiye'de Siyasi Parti Yandaş ve Seçmenlerinin Nitelikleri ve Siyasal Yönelişleri" başlıklı araştırmasının ilk bulguları açıklandı.

Veri Araştırma AŞ tarafından 22 Aralık 2003 - 7 Ocak tarihleri arasında, bütün ülkeyi temsil eden bir örneklemle yüzyüze görüşmeler yoluyla gerçekleştirilen araştırmanın kuşkusuz en çarpıcı bulgusu, yarın seçim yapılacak olsa iktidar partisi AKP'nin % 57, ana muhalefet partisi CHP'nin % 12 oranında oy alacağı, öteki partilerden hiç birinin % 4'ün üzerine çıkamayacak oluşu. Araştırmadaki hata payını da dikkate alsak, AKP'nin oylarının patlama ölçüsünde bir "yükseliş", buna karşılık CHP'nin oylarının hayli hızlı bir "iniş" eğiliminde olduğu apaçık görünüyor.

Sosyal demokrat eğilimli bir vakıf tarafından, ciddi bir araştırma kuruluşuna yaptırılan araştırmanın bulgularının durumu ne ölçüde yansıttığını 28 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde il genel meclisleri için kullanılan oylara bakarak sınamak mümkün olacak. Araştırmanın öteki bulguları ise, AKP'nin oylarının niçin büyük çapta yükseldiğine ışık tutacak nitelikte. Seçmenlerin AKP'nin bir yıllık iktidarından memnun oldukları görülüyor. Son bir yıl içinde hemen her bakımdan gidişatın "iyiye" doğru olduğunu söyleyenler, "kötüye" doğru olduğunu söyleyenleri katlıyor: Yolsuzlukla mücadele (% 45 - )), Hayat pahalılığı (% 48 - 21), Sağlık hizmetleri (% 52- % 21), Eğitim (% 51- % 18), Dış politika (% 49 - % 20), Ekonomi (% 64 - % 16), Ülke yönetimi (% 63 - % 15). İşlerin kötüye gittiği düşünülen tek alan, İşsizlik (% 23 - G). Seçmenlerin üçte iki dolayında bir bölümü de, önümüzdeki bir yıla da umutla, iyimserlikle bakıyor: Ekonominin daha iyiye gideceğini düşünenler % 70; sosyal - siyasal koşulların daha iyiye gideceğini düşünenler % 64 oranında. Kötümserler yalnızca % 11 - % 12 dolayında. Sonuçlar, AKP'nin bir yıllık icraatının seçmen nezdinde "ibra" edildiğini açık bir şekilde gösteriyor.

AKP, çok ender görünen bir şekilde, iktidarda büyürken; meclisteki tek muhalefet partisi CHP ise, çok ender rastlanan bir şekilde, muhalefette küçülüyor. CHP yeniden açılışından sonra ilk katıldığı 1995 genel seçimlerinde % 10.7, 1999'da % 8.7 oranında oy alıp bir dönem meclis dışında kalmıştı; 2002 seçimlerinde de DSP'nin neredeyse sıfırlamasına rağmen oy oranını % 19.4'ün üzerine çıkaramadı. Şimdiki gidişle CHP'nin gelecek seçimlerde tekrar meclis dışına düşme olasılığı ciddi olarak belirmiş bulunuyor.

Genel Başkan Deniz Baykal, yerel seçimlerin genel seçimler için bir ölçü olmadığının altını çizerek, CHP oylarında mukadder görünen gerilemenin faturasını ödemeye hazır olmadığının işaretlerini veriyordu ama, geçen Salı akşamı CNNTürk'te, TÜSES araştırması ile ilgili bir soru üzerine söyledikleri büsbütün çarpıcıydı: "CHP bir piyasa partisi değildir. Biz doğru bildiklerimizi söyleriz. Eğer halkımız bize oy verirse, ne ala; vermezse ona da saygı duyarız." Oysa demokrasilerde siyasi partiler "doğru bildiklerini savunmak için" faaliyette bulunmazlar; o daha ziyade politika üreten vakıflara düşen bir iştir. Demokrasilerde partiler, tanımları gereği, iktidara gelmek için öteki partilerle rekabet ederler; bu anlamda hepsi piyasa partileridir. Yalnızca tek parti rejimlerindeki partilerin halkın desteğini, oyunu kazanmak gibi bir dertleri yoktur. Baykal'ın tek  parti dönemi CHP'sini model almakta iyice ileri gittiği, muhalifleri gibi onun da partisini bir "devlet partisi" olarak gördüğü anlaşılıyor.

"Diğer" partilerin hiç birinin % 4'ün üzerine çıkamayacak hale gelmiş olmaları da demokrasimiz açısından sevinilecek bir durum değil. İster istemez akla şu soru geliyor: Politik sistemimizde çok parçalı koalisyon hükümetleri yüzünden yaşanan "iktidarsızlık", şimdi (aynı ölçüde olumsuz) "muhalefetsizliğe" mi dönüşüyor?