• TÜRKİYE SOSYAL EKONOMİK ve SİYASAL ARAŞTIRMALAR VAKFI

Hüseyin Gülerce – Başladılar… (Zaman - 04.03.2004)

Hüseyin Gülerce – Başladılar… (Zaman - 04.03.2004)

YAYIN TARİHİ: 04.03.2004

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=22494

Geçen haftaki iki yazımda da 29 Mart sabahının siyasi analizini yapmaya çalıştım.

22 Mart ile 28 Mart arasında Kıbrıs konusunda Türkiye ile Yunanistan'ın da devreye gireceği hatırlanırsa nisan ayı, içte ve dışta çok önemli gelişmelere gebe.

Türkiye bir tezadı yaşıyor. AK Parti başarılı oldukça, bundan rahatsızlık duyan çevreler hırçınlık sergiliyor, halk memnun oldukça rejim tartışmaları gündeme getiriliyor. Ülkenin tekerine taş konulmaya çalışılıyor.

Önceki gün Radikal gazetesinin manşeti, "AKP açık ara önde, CHP'nin hali harap" idi. Gazete, sosyal demokrat eğilimi Türkiye Sosyal, Ekonomik, Siyasal Araştırmalar Vakfı'nın (TÜSES) yaptığı son araştırmanın sonuçlarını değerlendiriyordu.

Araştırmaya göre bugün genel seçim olsa AK Parti yüzde 52,50, CHP yüzde 11,18, MHP yüzde 5,43, Genç Parti yüzde 3,21, DYP yüzde 2,66, DEHAP yüzde 2,25, ANAP binde 72, Saadet Partisi binde 44, DSP binde 38 oy alıyordu. Kararsızların oranı da yüzde 15,84. Kararsızlar partilere dağıtıldığında AK Parti yüzde 56, CHP ise 12,35 oluyordu.

Başka anketlerde de buna yakın sonuçlar çıkıyor. İşin ilginci, her parti kendi yaptırdıkları anketlerle de bu gerçeği beş aşağı beş yukarı biliyorlar.

AK Parti'nin başarısı karşısında siyasetle ilgisi bulunmayan dindar kesimlerin de hedef alınması, sözünü ettiğimiz hırçınlığın bir sonucu. Cumhuriyet Gazetesi'nin, Başbakan Erdoğan ile Fethullah Gülen'in fotoğraflarını yan yana koyup "Fethullah Gülen'in Serüveni" dizisi yayınlamasıyla, yalan ve iftiraların yeniden malzeme yapılması basın ahlakı adına şüphesiz üzücü.

Dizideki örnek yalanlardan biri, "Gülen-Erdoğan bağlantısında kilit isim Zaman Gazetesi yazarı Ali Ünal" iddiası. Sayın Ali Ünal'dan özür dileyerek ifade etmeliyim ki, bu arkadaşımız bırakın bir kilit isim olmayı bütün Zaman yönetimi yalvarsa böyle bir konumu fıtratı gereği kabul edemeyecek kadar halim selim bir insan. (Yalan için bile araştırma zahmeti gerekir.)

Mütevelli heyeti başkanı olduğum Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı da Cumhuriyet'in maksatlı dizisine malzeme yapılmaya çalışılmış. Muhterem Fethullah Gülen vakfımızın onursal başkanı ya bakmışlar Abant toplantılarına katılıp da şimdi hükümette bakan olan, yönetimde önde görünen isimler kim, alın size bir bağlantı daha.

Maksatlı dizi diyorum. Çünkü Türkiye bir yerel seçime giderken daha beş-on gün önce kalp ameliyatı geçirmiş ve beş yıldır Türkiye'den uzakta yaşayan, sadece sağlık problemleriyle uğraşan bir insanın "serüven"i neden dizi yapılsın?

Türkiye'de huzur, barış ve istikrar istemeyenler mevcut hükümetin başarısından rahatsızlar diye onların ülkeyi karıştırmalarına elbet fırsat verilmemelidir.

Muhterem Fethullah Gülen'e gelince; siyasetten hep uzak kalmış, kendisini sevip sayanları da uzak tutmaya çalışmıştır. Dine, millete, insanlığa hizmet edenlerin başka türlü bir tavır içinde olmaları da zaten beklenemez.

Ne var ki sevgiden nasibi olmayanların dünyayı hep siyah-beyaz görenlerin, düşmanlıkla yatıp kalkanların odasında Anadolu'nun 50 köşesinden gelen toprakları koklayan Sayın Gülen'i anlamaları çok zor. Ama Sayın Gülen üzülmesin, tasalanmasın, o milletimizin sinesinde öyle güzel bir yer edindi, tertemiz vicdanlarda öylesine sevildi, gece gündüz öyle dualar alıyor ki hiçbir karalama ona bulaşamayacaktır.