YAYIN TARİHİ: 22.01.2009
http://www.birgun.net/economics_index.php?news_code=1232630774&year=2009&month=01&day=22
Evine bağlıydı, içki, kahve, internet kafe alışkanlığı yoktu...
Önder Karaağaç (Yılbaşı gecesi, Bahçelievler’de parkta bira içtiği için öldürülen Soner Karaağaç’ın babası)
17 Ocak Cumartesi günü Bahçeşehir Üniversitesi’nde TUSES’İn düzenlediği “Sosyal Demokrat Yerel Yönetimlerin Yaratacakları Faklılıklar” toplantısı Türkiye solundaki birçok önder ismi bir araya getirdi. Yiğit Gülöksüz’e armağan töreninin ardından gerçekleştirilen iki panel, içerikleri ve konuşmacı kaliteleri itibariyle oldukça önemliydi.
Özellikle Prof. Dr. İlhan Tekeli ve Prof. Dr. Fuat Keyman’ın konuşmacı olduğu ilk panelde, Fuat Keyman’ın yaptığı bazı saptamalar değerli ve üzerinde konuşmak gerekiyor. Keyman, küreselleşme sonrası dünyada yerele bakışın şehir değil kent düzleminde olması gerektiğini ortaya koydu. Özellikle sol çevrelerde benimsenen ve bana göre reaktif bir tutumla değerlendirilen küreselleşme- ulus devlet-yerel yönetim döngüsünün küreselleşme-yerelleşme/kent yönetimi-ulus devlet şeklinde değişmesi gerektiğini söyleyen Keyman, kenti oluşturan mekân kavramının önemine değindi.
Keyman’ın tespitlerinden yola çıkarak, küreselleşmenin etkisiyle mekân kavramında önemli bir dönüşüm olduğunu söylemek bir zaruret. Ne işyerleri eski formlarında, ne evler eski yaşam alanları ne de sosyal alışkanlıklarımız dünkü gibi. Özellikle işgücünün önemli bir kısmının bankacılık, sigortacılık, bilişim, telekomünikasyon gibi hizmet alanlarına kayması ile birlikte mekân kullanımlarındaki baş döndürücü gelişme ihmal edilecek boyutlarda değil. Bu bağlamda, sahada çalışan işgücünün ofissiz, masa ve sandalyesiz olması, evden çalışmanın giderek artması ile, yaşam alanlarının ofislere, ofislerin ise sosyalleşme sağlayıcı mekânlar haline dönüştüğü gözlemleniyor. Bu bağlamda küreselleşmenin kent ve mekân üzerindeki ilişkisine en çarpıcı örnek, üç büyük takımın statlarında büyük firmalarca kiralanan localardır. Hem kiralayan firma yöneticileri, hem de maç seyretmek üzere gelen müşteriler göz önüne alındığında mekânın sosyalleşmek amaçlı mı, iş amaçlı mı olduğuna net bir cevap vermek oldukça zor.
Bu noktadan sonra, Keyman’ın tespitlerinin önemli ancak belki de toplantı süresinin kısıtı itibariyle eksik ya da detaylandırılmaya muhtaç olduğunu düşünüyorum. Çünkü, mekânlardaki dönüşüm beraberinde bir konuyu daha gündeme getiriyor. Akışkanlık. Hizmet sektörünün gelişimi ve her yerin ofis, her alanın ev ve kurgulanabilen her yerin eğlence, eğitim ve sosyalleşme zemini olduğu günümüzde eve, ofise ve diğer alanlara ayrılan zamanlarda oluşan düzensizlik ve asimetri mekânlar arası akış konusunun önemini artırıyor. Trafikte, deniz otobüsünde, metroda geçen zamanlar buna iyi bir örnek. Elektronik postaların araba kullanırken duran trafikte kontrol edilir hale gelmesi, kablosuz internet olmayan mekânların tercih dışı kalması, özel telefon kulaklıkları ile yürürken yapılan telekonferans görüşmeleri giderek daha çok hayatımızın içine giriyor. Yerel anlamda mekânlar arası akışkanlığın sağlanması işte bu yüzden yeni yerel yönetim anlayışı için çok önemli ve mesele sadece trafiğin düzenlenmesi ile basite indirgenemeyecek kadar karmaşık. Yakın bir dönemde işine yakın semtte ev kiralama mantığı bile, akışkanlığın sağlandığı ve yerel ile küresel arasındaki bağlantı kurulduğu ölçüde tersine dönecektir. Mühim olan bu dönüşümün kahve-internet kafe düzleminde olmaması...