• TÜRKİYE SOSYAL EKONOMİK ve SİYASAL ARAŞTIRMALAR VAKFI

Meral Tamer - Muhalefet boşluğunu aşmak üzerine fikir jimnastiği (Milliyet - 16.04.2008)

Meral Tamer - Muhalefet boşluğunu aşmak üzerine fikir jimnastiği (Milliyet - 16.04.2008)

YAYIN TARİHİ: 16.04.2008

http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=517400&AuthorID=55&Date=16.04.2008

“Muhalefet başarısız. Herkes arayış içinde, ama önümüze konulan seçenekler umut yaratmıyor, korku yaratıyor. Cumartesi öğleden sonrayı, Türkiye’deki muhalefet boşluğunun nasıl aşılabileceği konusunda sıkı bir fikir jimnastiğine ayırdık. Sosyal demokrasinin günümüz koşullarında hangi konulara öncelik vermesi gerektiğini, AKP’ye karşı geçerli bir alternatifin çıkış noktalarının neler olabileceğini tartıştık.
Kimlerle diye soracak olursanız...
Türkiye Sosyal, Ekonomik ve Siyasi Araştırmalar Vakfı TÜSES’in ev sahipliğinde Prof. Dr. Sencer Ayata’dan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’ye, Prof. Dr. Üstün Ergüder’den Eczacıbaşı Topluluğu Başkan Vekili Faruk Eczacıbaşı’na, Prof. Dr. Fatmagül Berktay’dan Koç Topluluğu’nun eski CEO’su Bülent Özaydınlı’ya, CHP Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Umut Oran’dan Kadın Girişimciler Derneği KAGİDER’in eski Başkanı Meltem Kurtsan’a, Prof. Dr. Fuat Keyman’dan Konda araştırma kuruluşunun 2 ası Tarhan Erdem - Bekir Ağırdır’a, emekli büyükelçi Volkan Vural’dan Osman Kavala’ya -ve burada adlarını zikredemediğim birbirinden değerli düşünce insanlarına- 40-45 kişilik çok esaslı bir kadroydu.

Sol için yeni açılım
TÜSES, bir süredir Türkiye’deki siyaset kültürünü ve siyaset yapma biçimini değiştirme egzersizleri yapıyor. TÜSES Başkanı Mehmet Ural’ın da hatırlattığı gibi solda yeni açılım için düzenlenen bu buluşmalarının ilk serisi, Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin 4 makalesi üzerine yapılan 6 - 7 zihinsel egzersiz toplantısıydı.
22 Temmuz seçimlerinin ardından “Sol için seçim sonuçlarını yeniden okumak” başlıklı bir toplantıda bir araya gelindi. Cumartesi günkü son buluşmanın ana başlığı ise “Yeni bir sosyal demokrat program için nereden yola çıkalım?” idi.
Türkiye’de sosyal kalkınmanın düzeyi, -milli gelirdeki son ayarlamalarla- ekonomik kalkınma düzeyinin çok gerisinde kalmıştı. Türkiye, meşruiyet ve sistemin sağlamlığı açısından, her an uçuruma yuvarlanabilecek kırılganlıktaydı. İlaveten tam bir kültür çatışması yaşanıyordu. Türkiye’de bir kültür çatışması her zaman vardı; ancak AKP döneminde öne çıkan yeni orta sınıf, bunu daha da derinleştiriyordu...

AKP zaten emek yoğun
Sencer Ayata’nın teşhisi, “AKP zaten emek yoğun bir hareket; bunu ancak bilgi yoğun bir hareketle alt edebiliriz,” tedavi yöntemleri arasında ise “Yaratıcı kentler” de vardı. (Ayrıntılarını ayrıca yazacağım)
“Ben biraz daha devrimci olayım” diyen Fuat Keyman, Türkiye’de yaşanan sorunlara ulus devlet kapsamında çözüm bulmanın mümkün olmadığını, konuya tümüyle şehir temelli yaklaşmak gerektiğini belirtti.
Dört saat süren toplantıdan ayrılırken hepimiz, Parlamento içi ile sınırlı kalmayan çok yönlü bir sosyal demokrat muhalefete alan açılması gerektiği konusunda hemfikirdik. Alan açmanın bir mücadele ve müdahale meselesi olduğunu da biliyorduk.